Umre Esnasında Okunan Dualar

Umre’ye giden Müslümanlar için, Umre’de kılınan namazı ve okunan duaları bu yazıda derledik.

İHRAM NAMAZI

İki rekat ihram namazı kılınır. Namazın birinci rekatında Fatiha suresinden sonra “kâfirûn“suresini, ikinci rekatında ise yine Fatiha suresinden sonra “İhlas” suresini okurlar.

Umre için niyetde ise;

1

Allah’ım! Umre yapmak istiyorum. Onu bana kolaylaştır ve onu kabul buyur.” diyerek diliyle ifade edilmesi uygundur.

Niyet aşamasından sonra ise şunlar söylenir;

2

Buyur Allah’ım buyur! Buyur, senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur, şüphesiz her türlü övgü, nimet, mülk ve hükümranlık sana mahsustur. Senin ortağın yoktur.” (Ebû Dâvûd, Menâsik, 27; II, 404. İbn Mace, Menasik, 15. II, 974.)

Bunlar söylendikten sonra, kişi ihrama girmiş ve ihram yasakları başlamış olur.

Mekke’ye varıncaya kadar vasıtalara binişte ve indiği yerde, kafilelerle karşılaştığında, şehirlere girdiğinde, akşam ve sabah, gece ve gündüz, vasıtada, yürürken, otururken, yatarken, ayakta iken, inişte, yokuşta, mekan değiştikçe ve farz namazların arkasından her fırsatta telbiye, tekbir, tehlîl ve salavât-ı şerife yüksek sesle (İbn Mace, Menasik, 16. II, 975.) söyleyerek yolculuğuna devam eder.

Harem Bölgesine girerken şunlar söylenir;

3

Allah’ım! Burası senin haremindir, emin kıldığın yerdir. Beni cehenneme girmekten koru. Kullarını dirilttiğin gün beni azabından güvende kıl, beni dostlarından ve itaatkâr olanlardan eyle.” diye dua edilir.

Daha sonrasında samimiyet ile;

4

Allah’ım! Rahmet kapılarını bana aç ve beni kovulmuş şeytandan koru.” diye dua ederek Mescid-i Haram’e girilir.

Kabe görülünce, üç defa tekbir ve tehlil getirilir ve şöyle dua edilir;

5

Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih ederim, Her türlü övgü Allah’a mahsustur, Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en büyüktür. Allah’ım! Bu senin Evindir. Onu Sen yüceltin, Sen şereflendirdin, Sen değerli yaptın .Onun yüceliğini, şerefini ve değerini artır. Ya Rabbi! Onun değerini artıran, onu şereflendiren, ona saygı gösteren kimsenin şerefini, saygınlığını, heybetini, yüceliğini ve iyiliğini artır. Allah’ım! Sen selamsın ve selamet ancak sendendir. Bizi selametle yaşat ve selamet yurdun olan cennetine koy, ey Celal ve ikram sahibi Allah’ım! Sen her şeyden yücesin ve her şeyden üstünsün.” Bildiği başka duaları da okuyabilir. Tavafa başlamadan önce telbiyeyi keser. (Abdülğanî el-Mekkî, s. 510. Mevsîlî, I, 203.)

Hacer El-Esved’in selamlanma meselesi ise;

Hacer El-Esved hizasına gelinir, yön ona dönülür, eller omuz hizasına kadar kaldırıp “Bismillahiallahuekber” diyerek Hacer El-Esved’i selamlar, tekbir, tehlil ve tahmîd getirir.

Umre Tavafına Niyet

7basla

Allah’ım! Senin için umre tavafını yedi şavt olarak yapmak istiyorum. Onu benim için kolaylaştır ve kabul eyle. diyerek yapılması uygundur.

Tavaf Namazı ve Sonrasında Zemzem Suyunun İçilmesi

Mümkünse Mescid-i Haram içerisinde bulunan Makam-ı İbrahim’in arkasında değilse uygun bir yerde iki rekat “tavaf namazı” kılınır, bu namazı kılmak vaciptir. Namazdan sonra dua eder, peşinden zemzem içer ve Hacer El-Esved’i istilam edilir.

Umre Say’ı Yapılır

Yön, Kâbe’ye dönülür, tekbir, tehlil, tahmîd ve salat ü selam getirir, dua edilir. Sa’y yapmaya niyet edilir. Niyetini,

9say

 

Allah’ım! Senin rızan için Safa ile Merve arasında yedi şavt olarak umrenin sa’yini yapmaya niyet ediyorum. Sa’yi benim için kolaylaştır ve kabul eyle.” diyerek yapması uygundur. Sa’yini yedi şavt olarak Safa’da başlayıp Merve’de bitirir.

10- TIRAŞ OLUNUR

Berberde veya evde veya otelde saç tıraşı olur veya saçlar kısaltılır, böylece ihramdan çıkar ve bu şekilde umre ibadetini yapmış olur.

Kadınlar, “remel” ve “hervele” yapmazlar. Tekbir, tehlil ve telbiyede seslerini yükseltmezler. İhramdan çıkmak için saçlarının ucundan parmak ucu kadar kesmeleri yeterlidir. Kadınlar adetli iken tavaf yapmazlar. (Kâsânî, II, 143-149.)

Burada internet sitelerinden derlemiş olduğumuz Umre’de okunan dualar yazısını bitirmiş bulunmaktayız.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, Allah’a emanet olun..

Mescid-i Haram Nedir ?

Mescid-i Haram ( Hürmetli Mescit ), Mekke’de Kâbe’nin bulunduğu alandaki camii’nin adıdır.

İnsanların, saygı ve hürmet göstermesi için bu adı almıştır. Kendisini diğer mescitler’den ayıran özelliği ise, yeryüzüden yapılmış olan ilk mescit ve Müslümanların kıblesidir. Bir diğer adıda Harem-i Şerif’dir.Açık bir alan üzerinde bulunan Mescid-i Haram, Makam-ı İbrahim ve zemzem kuyusu bu mescidin birer parçasıdır.

Mescid-i Haram mescitinde 4 duvar vardır. 4 duvarında toplamda 19 kapı, çevresinde 92 kubbe ve 7 minare vardır. Günümüze kadar Mescid-i Haram üzerinde, restorasyonlar, düzenlemeler yapılmıştır.
Benu Şeybe kapısının kemeri ile Mescid-i Haram arasında küçük kubbeli bir yapı vardır. Kâbe yapılırken Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın iskele olarak kullandığı taş buradadır. Taş üzerine çıkan Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın ayak izleri görülmektedir.

Mescid-i Haram’ın ortasında bulunan Kâbe’nin doğu köşesine işaret taşı olarak farklı renk ve özelliğe sahip olan “Kara Taş” anlamına gelen Hacer-ül Esved yerleştirilmiş ve gümüş bir çerçeveyle çevrilmiştir. Bu taşın Hazreti İbrahim Aleyhisselam’dan günümüze kadar gelen bir hatıra olduğu kabul edilir. Bu nedenle de tüm Müslümanlar için çok değerlidir.

Hacer-ül Esved hakkında detaylı bilgiyi bu adresten inceleyebilir, Hacer-ül Esved taşının ne olduğunu ve Müslümanlar için arz ettiği önemi öğrenebilirsiniz.

Mescid-i Haram bazı Kur’an ayetlerinde de geçmektedir;

Bazı Kur’an ayetlerinde, müşriklerin, halkın Mescid-i Harama girmesini engellemelerinin büyük günah olduğu belirtilir: “Allah yolundan alıkoymak, O’nu inkâr etmek, insanları Mescid-i Haram’dan menetmek ve oranın halkını yerinden çıkarmak, Allah katında daha büyük bir günahtır” (Bakara, 2/217)

“… Sizi, Mescid-i Haram’dan menettiği için bir kavme olan kininiz, sakın sizi, onlara karşı tecavüze sevketmesin” (Mâide, 5/2).

İslâm’ın ilk yıllarında ibadetlerde kıble Kudüs’teki Mescid-i Aksâ iken, Hicretten sonra onaltıncı ayda, kıble Mekke’de bulunan Mescid-i Haram’a çevrilmiştir. Kur’an-ı Kerim’de bu değişiklik şöyle açıklanır;

“Her nereye çıkıp gidersen git, yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Bu elbette, Rabbinden gelen bir gerçektir. Allah, yaptıklarınızdan habersiz değildir” (Bakara, 2/149, kış. 2/150)

“Yüzünü göğe çevirip durduğunu görüyoruz. Seni, sevdiğin kıbleye mutlaka çevireceğiz. Hemen yüzünü Mescid-i Haram tarafına çevir. Ey müminler. Siz de nerede olursanız olun, yüzünüzü onun tarafına çevirin” (Bakara, 2/144).

Bir makalede siz değerli okuyucularımızı Mescid-i Haram konusunda bilgi sahibi yapmaya çalıştık. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere Allah’a emanet olun..

Umre’den Ucuz Ürün ve Hediye Olarak Ne Alınabilir ?

Müslümanların Umre ziyaretlerinde, ibadetin ardından akla gelen sorulardan biriside “Ülkeme hediye olarak yahut da şahsıma ürün olarak ne alabilirim ?” sorusudur.

Bu yazıda Umre zamanında Hacc’da yahut da Arabistan gezisinde ürün olarak neler alabileceğinizi derliyorum.

En fazla tercih edilen ürünler, zemzem suyu ve hurmadır.

Zemzem suyunun ne olduğunu ve önemini açıklamak gerekirse; Zemzem : Hazreti İbrahim Aleyhisselam’ın eşi Hazreti Hacer’in, başından geçen bir mesele sebebiyle İslam dininde önemli bir yere sahiptir. Zem, Türkçe’de “dur” demektir. Zemzem ise, “Dur, dur” demektir. Hazreti Hacer, var gücüyle akan su için “Zemzem” demiş, suyun durmasını istemiştir. Zemzem ismide buradan gelmektedir.

Bir hâdis rivayetinde Muhammed Aleyhisselam bu husus hakkında şöyle der;

“Allah, İsmail’in annesi Hacer’e rahmet etsin. O, Zemzem’i kendi haline bıraksaydı veya avuçlamasaydı; muhakkak Zemzem akar, bir ırmak olurdu.”

Zemzem’in tesiri ile ilgili olarakda gene Muhammed Aleyhisselam şöyle buyurur;

Zemzem suyu ne niyetle içilirse ona göre (fayda sağlar).

Zemzem’in genel tanımınıda bu yazı içerisinde de yaptığımıza göre Arabistan’dan alınacak diğer hediyelere geçebiliriz.

Zemzem ve Hurma’dan sonra alınacak hediyelerin başında ise teknolojik ürünler akla geliyor. Hatta okuduğum bir rivayete göre, Araplar ; Türkler ekseriyette alışveriş yapmaya geliyor. diyorlarmış. Bazı Türkler’de bu durumu doğru olduğunu söylüyor.

Arabistan’dan teknolojik ürünler alınmasının sebebi ise, cihaz ücretlerinin Türkiye’ye bakış %30 ila %50 oranından daha ucuz olmasından kaynaklanıyor.

Misal olarak ; Türkiye’den aldığınız bir cep telefonu ürünü 1400 Türk Lirası ise, Arabistan’da aynı telefonu 1000 Türk Lirası’na satın alabiliyorsunuz.

Yalnız burada dikkat etmeniz gereken bir husus var. Alacağınız telefonun ya da genelleyecek olursak teknolojik cihazların faturalı ve garanti belgeli olmasına dikkat etmelisiniz. Yoksa ilerleyen zamanlarda bazı sıkıntılar ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Gümrük’ten maksimum geçirebileceğiniz ürün sayısınıda güncel olarak takip etmenizde de fayda var. Fazlaca almış olduğunuz cihazlara boşuna para vermiş olup, Arabistan’da bırakmak zorunda kalabilirsiniz.

Arabistan’dan Türkiye’ye getirebileceğiniz hediyelik ürünlerden bazılarıda şunlardır; Yüzük, küpe, kolye, bu tip takı eşyaları ve tesbihler..

Osmanlı Armalı yüzükler, Türkiye’de erkekler tarafından çokça beğeniliyor ve takı olarak kullanılıyor. Yüzük tercihinizide buna göre yapabilirsiniz.

İyi alışverişler diliyor ve bir sonraki yazıda görüşmek üzere Allah’a emanet olun diyorum 🙂

Arafat Dağı’nın Önemi

Arafat; Mekke ile Taif arasında bulunan bir bölgenin ve burada bulunan küçük bir dağın adıdır. Dağa rahmet dağı manasında olan, “Cebel-i Rahme” de denilir.

Hacc farzlarından olan vakfeye durma ibadeti, Arafat bölgesi sınırları içinde yapılır ve bu yer büyük bir önem taşımaktadır. Hacılar Kurban Bayramı’ndan bir gün önce, yani Arefe günü bu bölgede çok kısa bir süre dahi kalsalar haccın üç farzından biri olan vakfe’yi yerine getirmiş olurlar.

Arafat dağı bölgesi, Allah’ın duaları kabul ettiği kutsal bir mekandır. Adem Aleyhisselam ve Havva Aleyhisselam burada buluşmuşlar, İbrahim Aleyhisselam, Meleklerin önderi Cebrail Aleyhisselam ile burada görüşmüş ve Muhammed Aleyhisselam, Eshab-ı Kiram’a burada hutbe okumuştur.

Arafat Dağı çevredeki dağlara göre küçücük bir yerdir.Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi’nde Arafat’tan bahsedilerek ; “Arafattan boşanıp aktığınız zaman Meşar-i Haramın yanında Allah’ı zikredin.” buyurulur.

Yüzbinlerce hacı, ihramları içinde vakfe için o bölgeye toplanmış, ellerini Allah’a açarak dua etmeye başlarlar. Bir rivayete göre Muhammed Aleyhisselam; “Allah Arefe günü kullarından pek çok kimseyi ateşten azad eder” buyurmuştur.

Hacer el-Esved Taşı ve Önemi

Arapça kelimelerden oluşan “Hacer el-Esved”, Kabe’de bulunan, yerden bir buçuk metre yüksekliğinde olan parlak bir taştır.

Hacer, taş demektir. Esved ise siyah demektir. Hacer el-Esved, Türkçe’de “Siyah Taş” anlamına gelir. Bu kelimelerin “Hacerül Esved” olarakda kullanıldığı bilinmektedir.

Hac sırasında Muhammed Aleyhisselam’ın izinden giderek sünneti gereğince “öpülmek” amacıyla hürmet edilen bu taş, câhiliye devrinde bulunan Araplar arasında da kutsal sayılıyordu. Bu yüzden Hz. İbrahim Aleyhisselam’dan sonra geçen yüzyıllar boyunca gelip geçen bütün kuşaklar bu taşı özenle korudu.

 

Hacerülesvedi değerli kılan, haccın usulü olması ve Muhammed Aleyhisselam’ın onu öpmesi sebebiyledir. Hacc’da tavâfa Hacerülesvedden başlanır ve yine onunla bitirilir. Tavâf esnasında hacerülesved öpülür, bu imkân olmadığı takdirde elle, bu da mümkün olmazsa uzaktan selâmlanır. Onu öpmek sünnet olduğu için öpülmediği takdirde hac yine yerine gelmiş olur.

Bu hususta Nesâi ( Radiyallahü Anhüm ) bir hadîs-i şerifte Hz. Peygamber’in şöyle dediğini nakleder ;

 “Hacerülesved cennettendir.” (Keşfü’l-Hafâ, Aclûnî, 1108).

Muhammed Aleyhisselam’ın hacerülesvedi öptüğü, ayrıca Vedâ Haccı’nda hasta olduğu bir sırada devesinden inmeden tavâf sırasında değneğiyle ona dokunduğu; bir başka zaman da eliyle selâm verdiği rivâyet edilmektedir. Hz. Ömer bir haccında hacerülesvede yaklaşıp öpmüş ve şöyle demişti:

“Çok iyi bilirim ki, sen zararı ve faydası olmayan bir taş parçasısın. Eğer Rasûlullah öpmemiş olsaydı seni asla öpmezdim.” (Tecrîd-i Sarîh Tercümesi, VI/108-109).

Kabe Canlı Yayını

Beytullah ( Allah’ın Evi )’ı alttaki kısımdan bizzat canlı olarak izleyebilirsiniz.

Kabe Nedir ?

Kâbe, Mekke’de, Mescid-i Haram’ın yaklaşık olarak merkezinde bulunan kutsal yapıdır.Biz Müslümanlarca dünya üzerindeki en kutsal mekan kabul edilir.Müslümanlar olarak Namaz kılarken yüzümüzü, bütün vüdumuz dahil olmak üzere Kabe’ye döneriz. Ölüler ise yüzleri Kabe’den geçen meridyene bakacak şekilde gömülür. Kabe, Hac ibadeti için her yıl Müslümanlarca ziyaret edilir.

Kuran’da, Kabe’nin, İbrahim ve oğlu İsmail tarafından inşa edilmiş olduğu belirtilir.Kabe; farz olan ziyaret tavafı ve vacib olan veda tavafı ile en az iki kere tavaf edilir. Bunların dışındaki tavaflar ise sünnettir.Hac sırasında yaklaşık olarak 6 milyon hacı toplanarak aynı gün tavaf yaparlar.

Hac Nedir ve Hac İle İlgili Ayetler

Hac; İslam’ın 5 şartından biri olup, gücü yeten her müslümana farzdır.

Lugât’ta Hac, “belli bir zamanda belli bir yeri ziyaret etmek” anlamına gelir. Hac hem mal, hemde beden ile yapılan bir ibadettir. Zekat ibadetinden kendini ayıran özelliği, beden ilede yapılma zorunluluğudur. Bu İslam’ın güzel vazifesi, Hicret’in 9. yılında farz kılınmıştır.

Şimdide içinde Hac meselesinin anlatıldığı bazı Ayet-i Kerime’leri sizlerle paylaşmak istiyorum;

(Ey Muhammed!) Biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu (vahiy beklediğini) görüyoruz. (Merak etme) elbette seni, hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. (Bundan böyle), yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir. (Ey Müslümanlar!) Siz de nerede olursanız olun, (namazda) yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler, bunun Rabblerinden (gelen) bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah, onların yaptıklarından habersiz değildir.” (Bakara, 2/144) 

—-

“Şüphesiz Safa ile Merve, Allah”ın (dininin) nişanelerindendir. Onun için her kim hac ve umre niyetiyle Kâbe”yi ziyaret eder ve onları da tavaf ederse, bunda bir günah yoktur.Her kim de gönlünden koparak bir hayır işlerse, şüphesiz Allah onu bilir, karşılığını verir.” (Bakara,2/158)

—-

“Sana, hilâlleri soruyorlar. De ki: “Onlar, insanlar ve hac için vakit ölçüleridir.” (Bakara,2/189)

—-

“Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve benzer sebeplerle) engellenmiş olursanız artık size kolay gelen kurbanı gönderin. Bu kurban, yerine varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden her kim hastalanır veya başından rahatsız olur (da tıraş olmak zorunda kalır) sa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi, ya da kurban kesmesi gerekir. Güvende olduğunuz zaman hacca kadar umreyle faydalanmak isteyen kimse, kolayına gelen kurbanı keser. Kurban bulamayan kimse üçü hacda, yedisi de döndüğünüz zaman (olmak üzere) tam on gün oruç tutar. Bu (durum), ailesi Mescid-i Haram civarında olmayanlar içindir. Allah”a karşı gelmekten sakının ve Allah”ın cezasının çetin olduğunu bilin.” (Bakara, 2/196)

—-

Hac (ayları), bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah”a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının.” (Bakara, 2/197)

—-

“(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat”tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife”ye) akın ettiğinizde, Meş”ar-i Haram”da Allah”ı zikredin. Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz. Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah”tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” (Bakara, 2/198-199)

—-

Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah”ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur. (Bakara, 2/200)

—-

“Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke”de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâ”be”dir. Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim vardır. Oraya kim girerse, güven içinde olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah”ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey O”na muhtaçtır.)” (Al-i İmran, 3/96-97)

—-

“Ey iman edenler! Allah”ın (koyduğu din) nişanelerine, haram aya, hac kurbanına, (bu kurbanlıklara takılı) gerdanlıklara ve de Rab”lerinden bol nimet ve hoşnutluk isteyerek Kâ”be”ye gelenlere sakın saygısızlık etmeyin. İhramdan çıktığınızda (isterseniz) avlanın. Sizi Mescid-i Haram”dan alıkoydular diye birtakımlarına beslediğiniz kin, sakın ha sizi, haddi aşmaya sürüklemesin. İyilik ve takva (Allah”a karşı gelmekten sakınma) üzere yardımlaşın. Ama günah ve düşmanlık üzere yardımlaşmayın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Çünkü Allah”ın cezası çok şiddetlidir.” (Maide, 5/2)

—-

“Hani biz İbrahim”e, Kâbe”nin yerini, “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; evimi, tavaf edenler, namaz kılanlar, rükû ve secde edenler için temizle” diye belirlemiştik.

İnsanlar arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak, gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler.

Gelsinler ki, kendilerine ait birtakım menfaatlere şahit olsunlar ve Allah”ın kendilerine rızık olarak verdiği (kurbanlık) hayvanlar üzerine belli günlerde (onları kurban ederken) Allah”ın adını ansınlar. Artık onlardan siz de yiyin, yoksula fakire de yedirin. Sonra kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atik”i (Kâbe”yi) tavaf etsinler.” (Hac, 22/26-29)

Bedir Savaşı Detayları ve Savaş Kimler Arasında Geçmiştir ?

Bedir Savaşı, Müslümanlar ile Kureyş’liler arasında geçen ilk savaştır.Bu savaşın İslamiyet açısından çok önemli olduğu belirtilmektedir.

Müslümanlar bu savaşın sonucunda, Allah’ın izni ile galip ayrılmışlardır. Bu zafer İslamiyet’in temel taşlarının sağlam oturmasında büyük rol oynamıştır. Bu savaşta Müslümanlar’ın içinde olan Ashab-ı Bedir olarak bilinen kişiler, Hazreti Muhammed Aleyhisselam’ın sahabi’sinin içinde önemli bir yere sahiptirler.

Hazreti Muhammed Aleyhisselam, savaş öncesinde secdeye kapanarak;

Ey Allah’ım şu küçük ordu eriyip giderse, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmayacaktır.” demiştir.

Bu savaşın Kadir gecesiyle aynı geceye denk geldiği rivayetler arasındadır.

Bu savaş neden yapıldı ?

Müslümanlar’ı hicrete zorlayan Kureyşliler, hicret sebebi ile Müslüman’ların geride bıraktıkları mal varlıklarını kullanıyorlardı. Müslümanlar’ın maddi açıdan sıkıntı çekmesi, bu savaşın gerekli olduğunu gösteren sebeplerden bir tanesidir.

Bedir savaşı ve detayları

Bedir, Medine’nin güneybatısında kalan bir kasabadır. Müslümanlar 305 kişilik bir orduyla, Kureyş’liler ise 950 kişilik orduyla savaşa girmişlerdir. Arap savaşlarının geleneği olan “Er dileme” için taraflar kendi aralarında 3’er kişi seçtiler. 3 karşılaşma yaptılar ve 3 karşılaşmayıda Allah’ın izni ile Müslümanlar kazandı.

Bu savaş’ta Hazreti Ali ( Radiyallahü Anhüm ) önemli bir rol oynamıştır. Savaşın önemli bir yanı ise, Kureyş komutanı, Muhammed Aleyhisselam’ın amcası Ebu Cehil ( Cahilliğin Babası ) ‘in savaş esnasında öldürülmesidir. Kureyş’liler, Ebu Cehil öldükten sonra dağılmışlardır.

Savaşın sonucunda iki taraftan, toplamda yaklaşık 100 kişi ölmüştür. Savaş’tan Allah’ın izni ile Müslümanlar galip çıkmıştır.

Muhacir ve Ensar Nedir ?

Muhacir, Rasulullah Aleyhisselam zamanında, dinleri uğruna evlerini-barklarını, mallarını-ailesini, sevdiklerini bırakarak Medine’ye hicret eden sahabilere verilen genel isimdir.Çoğunluğuna ise Muhacirler ismi verilir.

Muhacirler, Rasulullah’ı o zamanın zorlu şartlarında dahi yalnız bırakmamış ve müşriklerin yoğun baskılarından sebeple, Medine’ye göç etmişlerdir.

Ensar ise, Arapça Lugât’ında ; “yardımcılar, yardım edenler” olarak geçmektedir.Mekke’nin komşu şehri olan Medine’de bulunan insanlar, Rasulullah Aleyhisselam ve sahabisi Medine’ye hicret ettiğinde onlara yardımcı olmuş ve ev sahibine yakışır bir şekilde karşılamış, ihtiyaçlarını gidermişlerdir.

Ensar, Mekke’den gelen misafirlerini o kadar çok sevmişlerdi ki, misafirlerini kendi evlerinde layıkıyla karşılayabilmek için aralarında yarışa bile girmişlerdi. Hatta bu sevgi ve saygı öyle bir hal almış olsa gerek, misafirlerini paylaşamadıkları için kur’a çekmek zorunda kalmışlardır.

Rasulullah Aleyhisselam,  Medîne’ye hicret ettikten beş ay sonra, Muhâcirlerle Ensârı ikişer ikişer kardeş yaptı.

İbn-i Abbâs (Radiyallahü Anhüm) bu konu ile alâkalı olarak şöyle der:

“Rasûlullâh (sav)’in aralarında kurduğu kardeşlik sebebiyle bir Muhâcir, Ensârî kardeşine, aralarında kan bağı bulunan akrabalarından önce vâris olurdu.”

Nasıl Ucuza Umre Yapabilirim ?

2016 yılı umre fiyatları Diyanet İşleri Başkanlığınca açıklandı. Seçilecek olan konaklama türü ve kalınacak gün sayısına değişiklik olmaktadır. Diyanet İşleri rakamları ile anlaşmalı seyahat acenteleri fiyatları da değişmektedir. Paket program ve taksitlendirme de yapılmaktadır.

Ramazan umresi fiyatları, 4 yıldızlı oteller, 3 yıldızlı oteller, normal konaklama türleri; isteğe bağlı olarak yemekli ya da yemeksiz veya kişi sayısına göre de değişiklik olmaktadır. Bazı oteller Mekke’de yürüme mesafesindedir ve fiyatı da buna göredir. Ayrıca bunların dışında ekonomik konaklama türü de vardır. Ekonomik konaklama türünde ulaşımlar genel olarak ise servislerle sağlanır.

Müslümanların hayali olan kutsal toprakları ziyaret etmek 2016 yılı bilgileri açıklandı. Zamana bağlı olmaksızın yapılan bu ibadet için hazırlıklara başlamadan önce umre fiyatlarının ne kadar olduğu merak edilmekte olup, hazırlıklar da buna göre yapılmaktadır. Evrakları, kalınacak oteller, kalacakları süre, yiyecek ve giyecek gibi hazırlık gerektiren ziyaret için umre bilgileri çok önemli. Bu konularla uğraşmak istemeyen ya da maddi durumu uygun olan vatandaşlar bütün ihtiyaçlarını karşılayacakları turları tercih ediyor ya da hac ve umreyi aynı anda yapmayı tercih ediyorlar.

Hacı adaylarına yapılan turlar gibi umre turlarında da uğurlama, karşılama, bilgilendirme, sağlık hizmetleri, eğitim seminerleri, bilgilendirme ve Mekke ile Medine’de yardımcı olacak görevli imkânı sağlanmaktadır. Vatandaşlardan gelen istekler doğrultusunda özel tur paketleri düzenleyen diyanet işleri gidiş ve dönüşleri, ne kadar kalınacağını da belirliyor.

Ücretleri mümkün olduğu kadar asgari düzeyde tutan diyanet işleri uçuşları özel hava yolu şirketleri, Türk Hava Yolu şirketleri, Türk Hava Yolları, Suudi Arabistan Hava Yolları ile sağlanacağını ve uçak programı ve otel rezervasyonunun zorunlu olması halinde, Mekke ve Medine’deki ikamet sürelerinin değişeceğini belirtmiştir. Her türlü bütçeyi göz önünde bulundurarak hazırlanan umre fiyatları arasında en fazla ekonomik olanı tercih ediliyor. Fiyat aralıkları değişen paketlerde tabidir ki farklı hizmetler vardır.

2016 yılında hacca gidemeyenler ve kutsal toprakları görmek isteyenler, ilk olarak banka kodu ile birlikte Türkiye diyanet vakfının anlaşmalı olduğu bankalara gerekli ücreti yatırırlar ve umre kayıtları için www.diyanet.gov.tr resmi web sayfasına girerek “umre bilgi giriş programı” ile ilgili bilgi alabilirler.